soğuk algınlığı nedir ve nasıl tedavi edilir - Hasta Sözlük
Eskiden nezleye, özel bir soğuk algınlığı virüsünün sebep olduğu sanılıyordu. Oysa bugün başta mikrovirüs, paramiksovirüs ve koronavirüs gibi virüsler olmak üzere çeşitli organizmaların nezleye yol açtığı açıklığa kavuşmuştur.
Miksovirüsler ve paramiksovirüsler orta büyüklükte virüslerdir. Organizmalarının kalıtsal maddesi sarmal yapıdaki ribonükleik asit (RNA) ve proteinden oluşur. Bu iç yapı, uygun yapıda bir proteinle ve hücrenin yağlı lipid maddesinden oluşmuş bir zarla kuşatılmıştır. Bu protein normal insan vücudunda bulunmaz ve bu nedenle vücuda uyarak bir bağışıklık tepkisi vermesini sağlar, özellikle kana ve vücut sıvılarına karışan bağışıklık cisimlerinin üretilmesini arttırır.
Soğuk algınlığına sebep olan başlıca virüsler 1, 2, 3 ve 4 tipindeki paraenfluenza virüsleriyle synctial solunum virüsüdür. Bütün bu virüsler çocuklarda görülen boğmaca ve bronşiyolit gibi alt solunum yolları hastalıklarına yol açarlar. Ayrıca çocuklarda ve Büyüklerde önemsiz üst solunum yolu hastalıklarına da sebep olurlar. B tipi A tipi grip virüsleri de soğuk algınlığına yol açan miksovirüslerdir.
Pikornavirüsler çapları daha da küçük virüslerdir. Bunlar da RNA içerirler; bu RNA küre biçimini andıran bir kabuk içindeki virüs proteini ile kuşatılmış olup yirmi kenarlı bir yapıya sahiptir. Lipid maddesi içermezler, fakat proteinleri miksovirüslerinki gibi bağışıklık cismi üretimini kamçılar. Pikornavirüslerin en bilinenleri, sindirim kanalı içinde yaşarlar ve zaman zaman vücudun başka bölümlerine yayılırlar. Bunlara örnek olarak çocuk felci virüsü gösterilebilir. Solunum yollarında hastalıklara yol açan bir başka tür virüs ise A grubundan olan ekovirüsler ile koksavirüslerdir. Bu virüslerin ikisi de, nisbeten önemsiz olup boğaz ağrısına ve yaz griplerine yol açarlar. Koksavirüslerin B1 ile B5 türleri arasındaki türleri daha önemli solunum yanarı hastalıklarına yol açarlar. Rinovirüslerin 1'den 89'a kadar olan türleri ise soğuk algınlığına en fazla sebep olan virüslerdir.
Koronavirüsler son zamanlarda keşfedilmiş bir virüs grubudur. Miksovirüsler gibi bir dış çeperle çevrili RNA içeren organizmalardır. Yalnız bu dış çeperin yapısı farklıdır; henüz incelenmemiş olan iç yapının da farklı olduğu muhakkaktır. Benzer organizmalar hayvanlarda da bulunur ve çeşitli hastalıklara yol açarlar. Ancak insanların sadece kendilerine özgü organizmalardan etkilendiği ve bu organizmaların da sadece soğuk algınlığına sebep olduğu anlaşılmıştır.
HAPŞIRMA, HASTALIĞI YAYAR
Soğuk algınlığı ılıman iklimlerde kışın, dünyanın öbür bölgelerinde ise yağmurlu mevsimlerde yaygınlık kazanır. Soğuk algınlığı adı da belki buradan gelmektedir. Son araştırmalar, soğuk algınlığının hava sıcaklığında görülen bir düşüşten ve nemlilikte görülen bir artıştan iki gün sonra çoğaldığını göstermiştir. Fakat hava koşulları ne olursa olsun, soğuk algınlığı salgınlarının dış dünya ile ilişkileri sınırlı küçük topluluklarda çabucak bittiği ve bu ilişkiler arttığı zaman tekrar başladığı bir gerçektir. Bunun en iyi örnekleri kutup kaşiflerinin ülkelerine döndükleri zaman soğuk algınlığına tutulmaları ve Tristan da Cünha gibi adalara gemiler uğradıkça ortaya çıkan soğuk algınlığı salgınlarıdır.
Çeşitli soğuk algınlığı virüslerinin çoğu zaman normal insanlar tarafından taşındığı ancak soğukta kalma ya da çökkünlük gibi durumlarda etkin hale geldikleri sanılmaktadır. Gerçekten de soğuk algınlığı virüslerinin bazen normal insanlarda da bulunduğu bir gerçektir. Fakat bu virüsler genellikle daha önce geçirilmiş olan bir soğuk algınlığından arta kalmış ya da belirti göstermeyen, kısa süreli bir rahatsızlığa yol açan organizmalardır. Virüsler soğuk algınlığına tutulan kimselerin hapşırma ve burun silmeleri sonucunda çevreye serpilen zerreciklerle yayılır ve çevrede bulunan sağlıklı kişiler tarafından solunum yoluyla alınırlar. Bu zerrecikler burnun iç yüzeyini kaplayan zar tarafından tutulur ve hemen buradaki hücreleri etkilerler.
Soğuk algınlığına yol açan çeşitli virüsleri önem derecesine göre sıralamak mümkündür, örneğin ılıman iklimlerde sonbahar aylarında beliren soğuk algınlığı salgınlarına rinovirüsler, daha sonraki aylarda görülen soğuk algınlıklarına ise diğer virüsler yol açmaktadır. Kışın artan, yaza doğru azalan soğuk hava dalgası, bölgesel hatta kimi zaman ülke çapında salgınların ortaya çıkmasına yol açar. Bu salgınları oluşturan virüslerin çeşidinin yüzü aştığı sanılmakla birlikte bunlar öylesine içiçedir ki, birbirlerinden ayırt edilmeleri hemen hemen olanaksızdır.
Soğuk algınlığının iyi edilmesi ya da önlenmesiyle ilgili sayısız tedbirler önerilmiştir. Fakat hastalık tedavi edilse de bir hafta kadar sürer. Çünkü hastalığı oluşturan organizmalar virüs olduğundan, bakterilere etkili ilaçlar etkisiz kalmaktadır. Virüs içeren aşıların uygulanması soğuk algınlığını önlemektedir ama, hastalığı etkili bir şekilde denetleyebilmek için herkese yetecek kadar virüs elde etmenin güçlükleri üstesinden gelinebilecek gibi değildir.
Hastalığa tutulmuş kimselere fazla yaklaşmamak