İki böbrekte birden görülen bir böbrek hastalığı. Nefritten farkı nefritin üç belirtisinden (ödem, tansiyon yükselmesi, sidikte kan bulunması) sadece birine (ödem) rastlanmasıdır. Ayrıca anatomik patolojik bakımdan da nefritten farklılık gösterir. Çünkü nefrozda böbrek yaraları nefritte olduğu gibi yangılanma kökenli olmayıp, yozlaşma kökenlidir.
Üstelik rahatsızlık nefritte olduğu gibi glomerülde değil, fakat glomerülün salgıladığı sidiği taşıyan çok ince böbrek borusundadır. Bu nedenle yakın zamana kadar kolayca karıştırılan nefritle nefroz arasında, anatomik patolojik ve klinik bakımlardan esaslı ayrılıklar vardır. Fakat nefritle nefrozun birlikte görüldüğü durumlar da vardır.
İvegen nefroz çeşitli ateşli ve mikroplu hastalıklar (grip, kızamık, kızıl, çiçek, su çiçeği, tifo, akciğer yangılanması, sıtma, difteri vb.) sırasında ortaya çıkar. Bu nedenle enfeksiyonlu nefroz olarak da adlandırılır.
Nefroz sidik yoluyla dışarı atılmak üzere kan tarafından böbreklere ulaştırılan ana hastalığın toksinleri tarafından meydana getirilebilir. Bu toksinler böbrekler kanalıyla organizmadan atılmadan önce böbrek dokularında geçici bir hücre yozlaşmasına sebep olurlar. Bu yozlaşma hafif bir şişlik şeklindedir. Klinik bulguda sidiğe albümin, bazen de böbrek silindirleri karışmasıyla ortaya çıkar. Bu belirtiler asıl hastalığın iyileşmeye yüz tutmasıyla ortadan kaybolur; sadece difteride, nefroz ağır olmamakla birlikte daha uzun süren bir süreç gösterir.
Süreğen nefroz daha ağırdır. Fakat oldukça az görülen bir hastalıktır. Mikroplu hastalıkların (frengi, verem, süreğen sıtma, süreğen yangılanmalar) yaydığı toksinler; birden fazla iç salgıbezinin çalışmasının aksaması (tiroid salgısı noksanlığı); tehlikeli tümörler, bu hastalığa yol açarlar. Bazı gözlemciler kişinin yapısal yatkınlığının da rol oynadığını ileri sürmektedirler.
Üstelik rahatsızlık nefritte olduğu gibi glomerülde değil, fakat glomerülün salgıladığı sidiği taşıyan çok ince böbrek borusundadır. Bu nedenle yakın zamana kadar kolayca karıştırılan nefritle nefroz arasında, anatomik patolojik ve klinik bakımlardan esaslı ayrılıklar vardır. Fakat nefritle nefrozun birlikte görüldüğü durumlar da vardır.
İvegen nefroz çeşitli ateşli ve mikroplu hastalıklar (grip, kızamık, kızıl, çiçek, su çiçeği, tifo, akciğer yangılanması, sıtma, difteri vb.) sırasında ortaya çıkar. Bu nedenle enfeksiyonlu nefroz olarak da adlandırılır.
Nefroz sidik yoluyla dışarı atılmak üzere kan tarafından böbreklere ulaştırılan ana hastalığın toksinleri tarafından meydana getirilebilir. Bu toksinler böbrekler kanalıyla organizmadan atılmadan önce böbrek dokularında geçici bir hücre yozlaşmasına sebep olurlar. Bu yozlaşma hafif bir şişlik şeklindedir. Klinik bulguda sidiğe albümin, bazen de böbrek silindirleri karışmasıyla ortaya çıkar. Bu belirtiler asıl hastalığın iyileşmeye yüz tutmasıyla ortadan kaybolur; sadece difteride, nefroz ağır olmamakla birlikte daha uzun süren bir süreç gösterir.
Süreğen nefroz daha ağırdır. Fakat oldukça az görülen bir hastalıktır. Mikroplu hastalıkların (frengi, verem, süreğen sıtma, süreğen yangılanmalar) yaydığı toksinler; birden fazla iç salgıbezinin çalışmasının aksaması (tiroid salgısı noksanlığı); tehlikeli tümörler, bu hastalığa yol açarlar. Bazı gözlemciler kişinin yapısal yatkınlığının da rol oynadığını ileri sürmektedirler.