Yara izleri (skar), kişinin dış görünümdeki estetiğini bozmaları, istenmeyen anıları hatırlatmış olmaları ve çoğu kezde kaşıntı-kabarma gibi şikayetlerin sebebleri olurlar. Bu nedenle de hem tedavi amaçlı olarak hem de estetiği sağlayabilmek için, tedavileri plastik cerrahi açısından her zaman önemli bir yer tutmaktadır.
Kazalara, yanıklara, geçirilmiş cerrahi işlemlere ya da kişinin kendi vücudunda yaptığı travmalara bağlı olarak oluşabilen izlerin tedavisinde her geçen gün gelişen teknolojik uygulamaların hedefi izi en belirsiz hale getirmektir.
İz tedavisi, izin oluş şekli, oluş zamanı, yaralıyıcı alettin türü, yaralanma sonrası uygulanan tedavi, kişinin vucudunun yaraya verdiği reaksiyon gibi bir çok etkene bağlıdır. İz tedavisindeki protokollerde bu etkenlere bağlı olarak değişmektedir.
Kazalara, yanıklara, geçirilmiş cerrahi işlemlere ya da kişinin kendi vücudunda yaptığı travmalara bağlı olarak oluşabilen izlerin tedavisinde her geçen gün gelişen teknolojik uygulamaların hedefi izi en belirsiz hale getirmektir.
İz tedavisi, izin oluş şekli, oluş zamanı, yaralıyıcı alettin türü, yaralanma sonrası uygulanan tedavi, kişinin vucudunun yaraya verdiği reaksiyon gibi bir çok etkene bağlıdır. İz tedavisindeki protokollerde bu etkenlere bağlı olarak değişmektedir.