tifüs nedenleri ve tedavisi - Hasta Sözlük
Bulaşıcı bir hastalık. Tarih boyunca büyük salgınlara neden olmuştur. Etkeni Rickettsia grubundan bir mikrop olup, hastalık vücutta hızla gelişir. İnsandan insana bitlerle bulaşır. Kolayca salgın haline dönüşür ve ölümlere yol açar.
Tıp tarihine geçmiş değişik adlarla anılan pek çok hastalığın aslında tifüs olduğu anlaşılmıştır. 1760'a kadar tifüs adı kullanılmamıştır. On yedi, on sekiz ve on dokuzuncu yüzyıllarda Avrupa'da birçok tifüs salgını olmuştur.
1846'da hastalık göçmenler aracılığıyla Kanada ve Amerika Birleşik Devletlerine taşınmıştır. Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarında Rusya ve Batı Avrupa'da salgınlar görülmüştür, İkinci Dünya Savaşı sırasında özellikle Alman tutsak kamplarında yaygınlık kazanmıştır.
Hastalığın başlangıcında bilinç ve bellek bulanıklığı görülür. Bunun ardından şiddetli baş ağrısı ve ateş gelir. Hastalığın ilk haftasında derideki küçük kan damarlarında olan kanamalar deri döküntüsü gibi görünür. Hastalığın şiddetli türleri inmeye, sağırlığa, damar tıkanmasına ve kalbin bozulmasına neden olabilir.
Tehlikeli olan ikinci ve üçüncü haftalarda hasta ya ölür, ya da ateşin düşmesi ile iyileşmeye başlar. Ağızdan birkaç saatte bir verilen tek rasiklin ya da kloranfenikol türü antibiyotiklerle yapılan tedavi hastayı çoğu kez ölümden kurtarır. Yatıştırıcı ilaçlar ve oksijen verilmesi de tedaviyi destekler.
Tifüs hastalığı Rickettsia Prowazeki denilen ve bitlerle bulaşan bir mikroorganizma tarafından oluşturulur. Bit, mikrobu hasta bir kimsenin kanını emerek alır ve vücut sıcaklığı daha düşük olan sağlam bir insana aktarır. Bit yeni kurbanını ısırdığında dışkısı ısırık yerinden kaşınma sonucu vücuda girer. Soğuk iklim ve mevsimler hastalığın yayılmasını kolaylaştırır. Hastalık çocuklarda daha hafif olur ve sonradan bir bağışıklık bırakır. Salgında gerekli tedavi uygulanmazsa hastalığa tutulanların yüzde kırkı ölür.