sarkom ne demektir - Hasta Sözlük
1) Fibrosarkom daha çok kalçalarda, omuzlarda, yüzde ve özellikle kadınlarda karın çeperinin iç yanlarında görülür. Yavaş bir tempoyla olmakla beraber, giderek büyüyen bir şişkinlik biçiminde oluşur (bir portakal iriliğine erişinceye kadar büyüyebilir). Yüzeyi düz ve parlak ya da yumru bir kitle görünümündedir.
Söz konusu şişkinliğin, çevresinde bulunan sağlam dokudan yeteri kadar kesinlikle ayırt edilebilecek, belirli sınırları vardır. Hastanın hissettiği ağrı. hemen hemen hiç bir zaman, fibrosarkomu önceden belli eden bir belirti değildir. Çünkü bu tip sarkom hastaya uzun süre acı vermeyebilir. Bu nedenle, hastada ateş ve genel sağlık durumunun bozulması gibi olguların görülmemesi olanağı vardır. Fibrosarkomlar kolaylıkla ürerler; vücudun diğer organlarına ya da başka bölgelerine sıçrama (metastaz) eğilimleri yoktur.
2) Osteosarkom daha çok erginlik ve gençlik yaşlarında görülür. Özellikle kol ve bacakların uzun kemikleri üzerine yerleşir. Olayların 'sinde, kemik üzerinde daha önce, yaralanmadan ya da vurulmadan ileri gelen örselenmeler (ezikler, burkulmalar, kırıklar) bu sarkomun gelişmesini kolaylaştırmıştır. Kemik sarkomu iki türdür. Birinci türü derinliğine yayılır; ikincisi merkezden uzaklaşır ya da yüzeye çıkar. Bu iki tür kemik sarkomu, kemik dokusunu aşındırıp kemirerek, kemiklerin kırılmasına çok elverişli bir ortam oluştururlar. Hastalığın ilk belirtisi, urun yerleştiği kemik üzerinde duyulan, yeri belirli, çok şiddetli olmayan, fakat devamlı acı veren bir ağrıdır. Daha sonra önce sert, sonra yumuşayan bir şişkinlik oluşur.
Parmakla yoklandığı zaman, parşömen kağıdına dokunulduğu zaman duyulanlara benzeyen çıtırtılar hissedilir. Çabucak büyüyen ur, üstteki derinin yumuşamasına ve yara açılmasına neden olur. Yaralı bölgede, çok sayıda urlu tanecikler oluşur ve bunlar devamlı tekrarlanan kanamalara yol açar. Bu kanamalar zaten daha önce oldukça zayıflamış ve bitkin düşmüş olan hastanın genel sağlık durumunu daha da kötüleştirirler. Hastanın son zamanlarında, ateş de görülebilir.
Aşağı yukarı hiç bir zaman, bu hastalıktan kurtulma olanağı yoktur. Hasta ne kadar gençse, tehlike de o kadar büyüktür. Hastalık aşırı derecede zayıflığa (kaşeksi) yol açar. Ayrıca, bu sarkomlar akciğerlere, karaciğere, beyine ve diğer organlara da sıçrayabilir.
Hastanın tek kurtuluş olanağı, sadece, hastalığın çok erken teşhis edilebilmesi halinde vardır. Fakat, urun başlangıçtaki sinsi gelişmesi nedeniyle bu olanağın gerçekleşmesi güçtür. Cerrahi müdahale, sarkomlu kemiğin tümünün, ameliyatla kesilip alınmasını amaçlar.
3) Kondrosarkom daha çok 15 ve 30 yaşlar arasında görülür. Özellikle elin ve ayağın küçük kemiklerinde oluşur. Bununla beraber, çene kemiği, kaburga kemikleri, belkemiği, organların uzun kemikleri gibi diğer kemiklerde de bu hastalığa rastlanabilir. Genellikle, büyüme hızı yavaştır; urun başka organlara sıçrama eğilimi (metastaz) kuvvetli değildir.
4) Uposarkom daha çok karın zarının arkasındaki ve böbrek çevresindeki yağlı dokuda görülür. Gelişmesi fibrosarkomlarınkine benzer.
5) Euing sarkomu özellikle kemiklerde görülür. Bu sarkom, ya kemik iliğinde bulunan lenf dokusunda ya da yine ilikte bulunan retiküloendotel sisteminin hücrelerinde oluşmaya başlar.
6) Kaposi sarkomu ya da Kaposi hastalığı daha çok erkeklerde ve 40 yaşından sonra görülür. Sarkomun bu çok az karşılaşılan türünün, hastada, uzun yıllardan beri süregelen bir gelişimi vardır. Ellerin, ayakların ve bacakların derisi üzerinde, mavimtrak küçük düğümlerin görülmesiyle başlar. Bunlar daha sonra, derinin yüzeyine yayılabilir. Bazen küçük düğümler kendiliğinden ya da röntgen tedavisiyle azalabilir ve bazı kez, hasta kesin olarak iyileşebilir.
Öbür ur türlerinde olduğu gibi, sarkoma karşı uygulanacak tek etkili tedavi yolu hasta bölgenin ameliyat yoluyla hastalığın başlangıcında kesilip alınmasıdır. Hasta bölgeye X ışınları vererek ya da radyum tuzlarından yararlanılarak yapılan tedavi ile kobalt