Aniden başlayan, hızla şiddetlenen, çoğu zaman şiddetli bir tehlike hissi veya sonunun geldiği düşüncesinin eşlik ettiği yoğun korku (ölmekten, aklını kaybetmekten vb.), endişe ve sıkıntı duyma durumu "panik atak" olarak tanımlanmaktadır. Panik bozukluk yineleyen beklenmedik panik ataklarla giden bir hastalıktır. Kişi yeni ataklar olacağı ya da bu ataklar sonucunda ‘kalp krizi geçirip ölme’, ‘kontrolünü yitirip çıldırma’ ya da ‘felç geçirme’ gibi ciddi sorunlar yaşanacağına dair yoğun ve sürekli endişe hali yaşar. Atağın gelmemesi için hasta kendine göre önlem almak adına yaşamını kısıtlayacak davranışlar geliştirir: Hangi ortamda atak olduysa o ortama girmemek, işe gitmemek, yalnız kalmamaya çabalamak, spordan kaçınmak, yanında şikayetleri azaltabilecek ilaçlarla dolaşmak gibi.Panik atakların oluşumundaki temel biyolojik mekanizma; beyin sinir hücrelerinde salgılanan serotonin, noradrenalin, GABA gibi maddelerin seviyelerinde ve salınımında düzensizliklerdir. Genetik faktörlerin de önemli bir rol oynadığını bilinmekle birlikte, genetik geçişin doğası tam olarak çözülememiştir.Beklenmedik anda ortaya çıkan panik atak olabileceği gibi her zaman belli bir ortamda ortaya çıkan panik atak durumları da vardır örneğin; köpek görünce, sosyal bir ortam gibi. Hastalık ortalama 25 yaş civarında başlar. Kadınlarda, erkeklere göre 2-3 kat fazla görülür.