Meme kanserinde kemoterapi çok sık uygulanan bir tedavi seçeneğidir. Ancak erken evre meme kanseri olan hastalarda gereksiz kemoterapinin önüne geçebilmek için tümördeki genlerin analizi yapılmaktadır. Bunlardan 21- gen analizi (Oncotype-Dx testi) ile hastaların yaklaşık yüzde 31’inde kemoterapi ve hormonoterapi uygulama kararı değişmiştir.Bu değişikliklere ek olarak meme kanseri tedavisinde özellikle ileri ve metastatik hastalarda yeni ilaçlar başarılı sonuçlar vermekte, hastaların yüzde 50-60’ında tümörün kaybolmasını sağlamaktadır.Kemoterapi genellikle ameliyat sonrası önerilen bir tedavidir. Ancak, bazı hastalarda ameliyattan önce verilmesi ve kanserli dokunun küçültülmesi gerekebilir. Ayrıca verilen ilaçların tümör hücrelerinde etkili olup olmadığı da anlaşılabilir.Tümör çapı büyük olan, deriyi tutmuş veya koltuk altında büyük lenf bezleri saptanan hastalarda bu tedavi tercih edilir.Genellikle üç haftada bir tekrarlanan kemoterapi 4 ila 8 seans sürer. Kemoterapi tedavisinde kolun toplardamarına yerleştirilen bir kateter ve port aracılığıyla ilaçlar verilir. Verilen ilaçlara bağlı olarak koldaki damarlarda sertleşme, kızarıklık ve tıkanıklık olabilir. Bu nedenle uzun süreli tedavilerde küçük bir ameliyatla köprücük kemiğinin altına bir port adı verilen alet yerleştirilir. Buna bağlı olan tüpün ucu kalbe yakın ana toplardamarın içerisindedir. Port, deriden kolayca hissedilir. Özel bir iğne ile buraya girilir. Medikal onkolog tarafından hazırlanan özel tedavi sıvısı birkaç saat içerisinde buradan dolaşıma gönderilir.