Eklem kıkırdak dokusu eklemi oluşturan kemiklerin uç kısımlarda yer alan bir çeşit yüzey kaplaması olarak düşünülebilir. Kıkırdak dokusu kendine has özelliği olan kaygan, parlak, pürüzsüz bir yapıdır. İşte biz bu eşssiz kıkırdak dokusu sayesinde günlük aktivitelerimizi ağrısız, hatta ağır sportif faaliyetleri sorunsuz olarak yaparız. Spor yaralanmaları nedeniyle oluşan menisküs yırtıklarının ve ön çapraz bağ yaralanmalarının üçte birinde çeşitli derecelerde kıkırdak sorunları ile karşılaşmaktayız. Eklem kıkırdak lezyonlarının tanısı koyulduktan sonra erken dönemde tedavisi; eklem fonksiyonlarının korunması, hastanın ağrısının giderilmesi ve erken osteoartrit gelişiminin önlenmesi açısından oldukça önemlidir. Günümüzde dünya çapında ortopedik hastalıklar arasında en tartışmalı konuların başında kıkırdak yaralanmalarının tedavisi gelmektedir. Çünkü eklem kıkırdağının iyileşme yeteneği yok denecek kadar azdır. Vücuttaki diğer dokuların aksine, eklem kıkırdağı yaralanma sonrası kendini orjinal olarak yenileyemez. Kıkırdakta iyileşme cevabını oluşturmak için mutlaka cerrahi müdahaleler gereklidir. Kıkırdak lezyonunun görüldüğü ekleme, hasarın derecesine, ek olarak bağ yaralanmasının olması, hastanın fiziksel aktivitesine göre çeşitli tedaviler uygulanmaktadır. Cerrahi tedaviler genellikle artroskopik (kapalı) veya gerekiyorsa açık cerrahi olarak yapılabilir. Artroskopik yöntem ile lavaj, kondral tıraşlama, debridman, mikrokırık gibi tedavi seçenekleri uygun endikasyonlu hastalarda başarıyla uygulanmaktadır.