kabakulak sorunsalı - Hasta Sözlük
Kabakulak virüsü menenjite de yol açabilir. Kabakulağa yakalananların yüzde on ikisi, beyin yangısıyla birlikte gelişen menenjite tutulurlar. Hasta şiddetli baş ağrısı duyar ve çoğunlukla delirium halinde olur. Bu durumlar kulak altı tükürük bezlerinde şişlik görülmemesi halinde de meydana gelebildiği için teşhis güçtür. Kabakulak menenjiti her yaşta görülebilir.
Hastanın virüs bulaştıktan sonra dört haftalık bir karantina devresine girmesi doğru olur. Ancak çocuklar hastalığın ilk haftasında okula gidebilir. Şiş belirmesi halinde hasta yatırılmalı ve en az iki hafta süreyle başkalarıyla ilişkisi kesilmelidir.
Kabakulağa yakalananların katı besinler yemeleri mümkün olmayacağından sulu yiyeceklerden oluşmuş bir perhiz uygulanması gerekir. Şişen tükürük bezleri ve erbezlerine gliserinli güzelavrat otu sürülebilir. Bu bölgelerin ılık suyla yıkanması da ağrıyı azaltır. Çocuklarda görülen kabakulak hafif geçtiğinden bu hastalığın önüne geçilmesi konusuna günümüzde pek önem verilmemektedir. Oysa kabakulağın ağır seyrettiği durumlar ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle hastalık etkili bir şekilde denetlenmelidir.
Hastalık, ilk belirtilerin görülmesinden altı gün öncesiyle sekiz gün sonrasına kadar bulaşıcıdır. Aşılanmamış kişilerin bulunması halinde alınacak en etkili tedbir hastanın hastalığın bulaşıcı döneminde başkalarıyla ilişkisinin kesilmesidir.
Virüs bulaşmış kimselere normal insandan alman immünoglobülin (bir grup bağışıklık cismi içeren protein) aşılanması hastalığın gelişmesini engellemez. Öte yandan iyileşmekte olan hastaların serumundan alman gammaglobülin (bir tür immünoglobülin), özellikle hastayla temasta olduğundan erbezleri yangılanabilecek erkekler için etkili bir koruma tedbiridir. Bununla birlikte bu tür bağışıklık, hastalığı ancak geçici olarak önleyebilir ve hastalık daha tehlikeli olabileceği bir yaşa kadar erteleneceği için sakıncalı sayılır. Bir yaşındaki çocuklara kabakulak aşısı ya tek başına ya da kızamık ve kızamıkçığa karşı da bağışıklık kazandıran üçlü bir aşı şeklinde yapılır. Yan etkileri, olmayan bu üçlü aşının yüzde doksan beş oranında koruyucu olduğu kabul edilmektedir.
Tükürük bezlerin yangılanmasına ve büyümesine yol açan ivegen ve bulaşıcı bir virüs hastalığı. Çocuklar ve yeni yetmeler arasında yaygındır. Hastalığı hafif geçiren pek çok kimsede hiç bir belirti görülmez fakat vücutlarında virüse karşı bağışıklık cismi oluştuğu için hayatları boyunca süren bir bağışıklık kazanırlar.
Virüs genellikle tükürük bezini etkilerse de, vücudun diğer organlarına, özellikle erkeklerde erbezlerine ve kadınlarda yumurtalıklara ve merkezsel sinir sistemine yayılabilir. Tükürük bezinin şişmesi yüz biçiminin bozulmasına ve çeşitli ağrılara sebep olur. Hasta konuşurken ya da hapşırırken tükürüğünde bulunan virüs, saçılan tükürük damlalarıyla çevreye yayılır.
Kabakulağın kuluçka devresi oldukça uzundur; virüsün vücuda girmesinden on sekiz ya da yirmi dört gün sonrasına kadar hiçbir belirti görülmeyebilir. Hastalık ateşin yükselmesiyle başlar; ateş 38°C ye kadar çıkabilir. Bazen bu belirtilerden önce baş ve boğaz ağrısı ile boyun kaslarında sertleşme gibi rahatsızlıklar da başgösterir. Tükürük bezleri şişince hastalığın kabakulak olduğu anlaşılır. Kabakulakta en çok etkilenen bezler, kulak altı tükürük bezleridir. Bu bezlerin genişlemesi çeneden boyna doğru yayılan bir şişkinliğe yol açar.
Kimi zaman şişkinlik yüzün yalnız bir yanında başlar, diğer taraf ancak iki üç gün sonra etkilenir. Kabakulak olaylarının yüzde doksan beşinde şişkinlik iki yanda birden görülür ve 2-3 gün sonra her iki bez de şişmiş olur. Hasta özellikle çenesini oynatırken ağrı duyar. Hastalık normal gelişmesini izlerse, ateş 4 gün sonra düşer ve şiş azalır. Şişkinliğin bütünüyle inmesi için 7-10 gün geçmesi gerekir. Hastada bundan sonra tam bir iyileşme görülür.
Bazı kişilerde ense ve boğazın şişmesi gibi hastalığı ağırlaştırıcı durumlar görülür. Hastalığa ergenlik döneminden sonra tutulan erkeklerin yüzde yirmisinin erbezleri etkilenir. Ancak virüs erbezlerinin yalnız birini etkiler; erbezi dokusunun bütünüyle yok olduğu durumlar çok azdır. Bu nedenle kabakulak virüsünün kısırlığa yol açma olasılığı çok' zayıftır; cinsel güçsüzlüğe sebep olması ise söz konusu olmaz. Kabakulağa ergenlik döneminden sonra yakalanan kadınların yüzde on beşinde yumurtalıklarda ve memelerde yangılanma olabilir.