Gazlı gangren, zorunlu anaerob, sporlu, Gram (+), klostridium cinsi bakterilerin yol açtığı prognozu ağır toksiinfeksiyöz bir hastalıktır.
Klostridium cinsi bakteriler tabiatta yaygın olarak bulunduğu gibi, insan ve hayvan barsağında da saprofit olarak yaşar. Hastalık ancak uygun anaerobik bir ortam oluşursa ortaya çıkar. Kirli, ezik, nekrotik yaralarda oksijen miktarı azalır, laktat yoğunluğu artar ve pH düşer. Bu ortamda klostridiumlar kolayca vejetatif şekle geçerek toksin oluşturmaya başlar. Yarada aerob bakterilerin bulunması bunu da kolaylaştırır. Diabete bağlı vasküler bozukluklar, barsak karsinomasına bağlı nekroz ve septik abortuslar nedeniyle de gazlı gangren oluşabilir. Gazlı gangren, esas etkeni C. perfringens olmakla birlikte genellikle birden fazla klostridum (C. septicum, C. novyi vs.) un işbirliği ile oluşur.Gazlı gangrenin inkübasyon süresi, 1-2 gündür. İlk belirti yara bölgesinde aniden başlayan ağrıdır. Bu erken teşhis için bir ipucu olabilir. Bunu yumuşama, ödem, yaranın distal kısmının soğuması ve nabızlarının alınamaması ve arkasından da gangren takip eder. Yaraya bastırıldığında, kötü kokulu kahverengimsi bir sıvı akar, krepitasyon duyulur ve kasların lifleştiği görülür.
Klostridium cinsi bakteriler tabiatta yaygın olarak bulunduğu gibi, insan ve hayvan barsağında da saprofit olarak yaşar. Hastalık ancak uygun anaerobik bir ortam oluşursa ortaya çıkar. Kirli, ezik, nekrotik yaralarda oksijen miktarı azalır, laktat yoğunluğu artar ve pH düşer. Bu ortamda klostridiumlar kolayca vejetatif şekle geçerek toksin oluşturmaya başlar. Yarada aerob bakterilerin bulunması bunu da kolaylaştırır. Diabete bağlı vasküler bozukluklar, barsak karsinomasına bağlı nekroz ve septik abortuslar nedeniyle de gazlı gangren oluşabilir. Gazlı gangren, esas etkeni C. perfringens olmakla birlikte genellikle birden fazla klostridum (C. septicum, C. novyi vs.) un işbirliği ile oluşur.Gazlı gangrenin inkübasyon süresi, 1-2 gündür. İlk belirti yara bölgesinde aniden başlayan ağrıdır. Bu erken teşhis için bir ipucu olabilir. Bunu yumuşama, ödem, yaranın distal kısmının soğuması ve nabızlarının alınamaması ve arkasından da gangren takip eder. Yaraya bastırıldığında, kötü kokulu kahverengimsi bir sıvı akar, krepitasyon duyulur ve kasların lifleştiği görülür.