ankilozan spondilit ne demektir - Hasta Sözlük
Hastalığın erken devrelerinde, hastalar henüz rahatça yürürlerken, her gün solunum alıştırmaları yapmalı, şiltenin altına tahta koyarak omurganın özellikle boyun bölümünün şekil bozuklukları önlenmelidir. Ağrının giderilmesi için aspirin, fenilbutazon, endometasin gibi ilaçlar kullanılır. Bütün omurgaya uygulanan X ışını tedavisi birkaç yıl süren rahatlamalara yol açabilir. Bu durumda X ışını tedavisinin lösemiye sebep olabilmesi olasılığı çok azdır. Leğen kemiklerinin eklemlerinde ankilozan spondiliti olan genç kadınlara, bu alana yönelmiş olan X ışınları uygulanmaz. Çünkü bu ışınlar yumurtalıkları da etkileyerek kısırlığa yol açabilir.
Omurganın şekil bozukluğu ileri bir durumdaysa, bir ya da birkaç omur ameliyatla çıkarılır. Bu tür bir tedavinin uygulanmış olduğu hastaların hayatları boyunca bazı ortopedik korseler kullanmaları gerekir. Ankilozan spondilitin nedeni kesinlikle bilinmemekle beraber kalıtımsal özelliklerin etken olduğu sanılmaktadır.
Romatizmal spondilit olarak da bilinen bu hastalığın en belirli özelliği, omur kemiklerinin arasındaki mesafenin omur kemiklerinin arasındaki eklemlerde ve omur kemiklerinde beliren gerileme bozuklukları sonucu yok olması ve bu kemiklerin birbirine kaynayarak oynayamaz bir duruma gelmeleridir. Bu bozukluklar ağrılara yol açar. Hastalık sadece omur kemiklerinde görülmez. Genellikle kuyruk sokumu kemiği ile kalça kemiği arasındaki eklemde başlayan hastalık kalça oynağına ya da başka eklemlere yayılır.
Ankilozan spondilit yirmi yaş dolaylarında belirir ve erkeklerde kadınlardan daha fazla görülür. Göze çarpan ilk belirti belin alt bölümlerinde ve kalçalarda ağrı ve sabah uyanıldığında bu alanın sertliğinden şikayet edilmesidir. Hastalık ilerledikçe bel ağrısı sırta doğru yükselir. Bazen birkaç gün süren ağrı devrelerini, birkaç günlük ya da haftalık rahatlama devreleri izler. Kaburgalarla omurlar arasındaki eklemlerin hastalanması soluk alıp verme ya da öksürme sırasında ağrıya yol açar. Hastaların üçte biri ile yarısı arasında değişen bir bölümünde, hastalık yukarıda belirtilen eklemler dışında da, örneğin diz ekleminde de bulunur.
İlerlemiş olan durumlarda, omur kemikleri arasındaki bağdokusu ve kıkırdak bölmeler zamanla kireçlenir ve röntgen çekilince görülen durum «şeker kamışını andıran omurga» olarak nitelendirilir. Bu hastalarda sırt sertleşmiş, eğilmek güçleşmiştir.