Rahim ağzı (serviks) kanseri rahim gövdesinin vajen ile birleşen kısmında oluşan jinekolojik kanserdir.Rahim ağzı kanseri, kadınlarda en sık görülen ikinci kanser türüdür. Özellikle gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde daha sık görülmektedir.En büyük avantajı Pap test (Pap Smear) ile rahim ağzı sürüntünün incelenmesiyle tanısının henüz kanser oluşmadan yapılabilmesi ve böylelikle erken tedavisinin mümkün olabilmesidir.Önlenebilir ve erken evrede tedavi edildiğinde tamamen iyileştirilebilir özellikte olmasın karşın, rahim ağzı kanseri dünya genelinde kadınları etkilemeye devam etmektedir. Rahim ağzı kanserinde, normal hücre değişimlerinin kanser olmadan önce yani prekanseröz dönemde tespit edilebilir olması hastalığın tam tedavisinde son derece önem taşımaktadır. Rahim ağzındaki hücreler, zaman içinde dönüşüme uğrayarak prekanseröz yani kanser öncesi noktaya ulaşmaktadır.Çok yavaş ilerleyen bu değişiklikler bazı kadınlarda tedaviyi bile gerek kalmadan zaman içinde gerileyebilmektedir.Bugün istatistiklere bakıldığında, rahim ağzı kanserinin dünyada 45 yaş altı kadınlarda en sık rastlanan ikinci kanser türü olduğu görülmektedir. Ancak, özellikle son yıllarda konuyla ilgili farkındalık arttıkça rahim ağzı kanserinde ölümlerin önüne geçmek mümkün olabilmektedir.