nekroz ne demektir - Hasta Sözlük
Hücrelerin ölümü. Canlı bir organizmanın bir organını (parmak, ayak, el) ya da bir dokusunu meydana getirebilen hücrelerin tümü ya da bir bölümü ölebilir.
Nekrozu meydana getiren nedenler dolaysız ya da dolaylı olabilirler. Bu nedenler öldürücü etkilerini doku üzerinde ani ve dolaysız olarak meydana getirirlerse dolaysız nedenler adını alırlar Bu nedenlerin başlıcaları sıkışma, ezilme, donma, yanıklar, yapay veya doğal elektrik boşalımları, röntgen ya da yüksek dozlu radyum gibi zararlı ışınlar, çok kuvvetli asit ve alkaliler vb.'dir.
Eğer nedenler bir dokuyu ya da organı, bu doku veya organın kan dolaşımı ile olan ilişkisini keserek, dolaylı olarak öldürüyorlarsa dolaylı nedenler adını ahrlar. Dolaylı nedenlerin başlıcaları tromboz, atardamar tıkanıklığı, kanamalar, yüzeysel kan damarlarının dıştan gelen aşırı sıkıştırmalar sonucu iç kanallarının tıkanmasıdır. Ölü hücrelerin hem çekirdeklerinde hem protoplazmalarında biçim bozuklukları ve yozlaşmalar göze çarpar. Hücre yozlaşmalarının doğal sonucu olarak doku pıhtılaşmış (pıhtılaşma nekrozu), peynirimsi (peynirimsi nekroz) veya çözülmüş (çözelme nekrozu) biçimsiz bir maddeye dönüşür.
İnsan organizması, nekroza uğrayan bölgeyi etrafındaki canlı dokulardan ayırmak için sağlam doku ile ölü doku arasına sınır çekecek çevresel bir yangılanma tepkimesi doğurur. Bu yüzden ölü doku artık zarar vereceği organizmadan ayrılmak zorunda kalır.
Nekrozlaşmış kısım organizmanın derinliklerinde bulunuyor ve bu nedenle ayrılamıyor ve düşemiyorsa, ya böbrek yolu ile vücuttan dışarı atılabilecek şekilde akışkan hale gelir ya da etrafındaki sağlam dokulardan ayrılır.
Nekrozlaşmış yüzeysel doku ayrılmadan önce, iki dönüşüme uğrar. Bu dönüşümler kuruma ve çürümedir. Eğer hava ile temas, buharlaşma yolu ile ölü dokunun kurumasına yol açıyor ve bunun sonucu ölü dokunun rengini koyulaştırıyor, bu dokuyu sertleştiriyor ve buruşturuyorsa, bu durum kuru ya da aseptik kangren ya da mumyalaşma adını alır. Eğer ölü dokunun içinde fazla su varsa ya da son derece nemli bir ortamda bulunuyorsa ve kurumadan önce dış ortamdan çürütme mikropları hücre ediyorsa yaş kangren sözkonusu olur
Kemik nekrozu: Kemik dokunun ölümü. Kan dolaşımının kesilmesi, kemik dokunun bütünlüğü bozan toksik olayların (osteomiyelit, kemik veremi, kemik yangılanması vb.) ya da kemik hücrelerinin canlılığını tehlikeye düşüren dış sebeplerin (kırıklar, derin yanıklar, X ışınları, fosfor ve diğer zehirler vb.) bir sonucu olabilir.
İvegen pankreas nekrozu: Pankreas salgısının bez içi etkinliği sonucunda pankreasın kendi kendini sindirmesinden ileri gelen son derece ağır bir hastalık. Bu hastalıkta pankreas salgısı, pankreas kanalı yolu ile bağırsak ortamına ulaşmadan önce yani daha pankreas içindeyken sindirici etkisini, kendisini salgılayan pankreas bezinin dokusu üzerinde göstermeye başlar. Pankreas salgısının fermenti olan tripsini daha pankreas içindeyken etkin hale getiren ve böylece pankreas dokusunun sindirilip çözülmesine yol açan neden tartışma konusudur. En yaygın varsayıma göre tripsinin pankreas içindeki bu anormal etkinliği sitosinaz adı verilen özel bir fermentten ileri gelir. Bu ferment çeşitli doku bozukluklarına uğramış olan pankreas hücreleri tarafından üretilir.
İvegen pankreas nekrozuna daha çok orta yaşlı, özellikle yemeğe düşkün kimselerde rastlanır. Hastalığın ortaya çıkmasına yol açan neden genellikle çok yağlı yiyeceklerin aşırı olarak yenmesidir.
Hastalığın belirtisi, sapasağlam olan bir kişide birdenbire ortaya çıkan çok şiddetli bir karın sancısıdır. Ağrı karnın üst göbek bölgesinin ortasından başlayarak sola ya da arkaya doğru yayılır. Ayrıca kusma olur. karın şişer ve gergin bir hal alır, nabız düşük ve sıktır, solunum hızlı ve yüzeyseldir. Ateş çok yüksek değildir; genellikle 38°C'yi geçmez. Hastanın yüzü solar ve mavimsi bir renk alır.
Birkaç yıl öncesine kadar İvegen pankreas nekrozunun tedavisi tamamen cerrahi girişime dayanırdı. Ameliyatla, etkinleşmiş sindirici enzimler içeren pankreas salgısının pankreastan dışarı çıkması sağlanırdı.
Günümüzde ise çoğu kez, hastanın içinde bulunduğu şok halini yenmeyi amaç eden tıbbi tedavi usullerine başvurularak hastalık önlenmeye çalışılmakta ve pankreas fermentlerinin etkinliği ilaçlarla durdurulmaktadır.