kızıl sorunsalı - Hasta Sözlük
İlk haftanın sonuna doğru lekeler soluklaşır ve yüksek ateş düşer. Üst derinin boynuzsu katı, pullar şeklinde dökülmeye başlar. Döküntüler bazen, kızamıkta olduğu gibi, ince kepek şeklinde de olabilir. İkinci haftanın yarısına doğru, genellikle 2-3 hafta devam eden iyileşme dönemi başlar.
Kızıl hastalığının, bu genel çizgiden ayrılan birçok türü vardır. Gelişmesi daha kısa süren ve daha az tehlikeli olan hafif kızıl, ateşsiz kızıl, anjinsiz kızıl, tehlikesiz kızıl türlerinin başlıcalarıdır. Genellikle salgınlar sırasında rastlanılan tehlikeli türler ise yüksek ateş (41°C yi geçebilir), şiddetli baş ağrısı, hızlı nabız atışları, soluk almada güçlük çekme ve yüz renginin soluklaşması ile beliren zehirli kızıl; kızıl hastalığının bilinen belirtileri ile başlayıp daha sonra ivegen kan zehirlenmesine yol açan geç zehirleyen kızıldır.
Miyokard yangısı; menenjite yol açan orta kulak yangısı; genellikle iyileşme döneminde beliren kanamalı ivegen glomerül yangısı; bademciklerin ve küçük dilin hücrelerinin ölmesine yol açan kızıl difterisi; ivegen artrit şeklinde ortaya çıkan kızıl romatizması kızılın yol açtığı başlıca tehlikeli hastalıklardır.
Kızılın tedavisi uzun süre yatarak dinlenmeye, hastaya sulu besinler verilmesine, anjine karşı mikrop öldürücü eriyiklerle hazırlanan gargara yapılmasına dayanır. Genel zehirlenmeye karşı serum tedavisi uygulanır. Bundan başka antibiyotiklerle (penisilin, teramisin, eritromisin ve George Robinson ile yardımcıları tarafından 1959 yılında yalıtılan ve penisilinin etkin çekirdeğinden oluşan penisin) yapılan tedavilerden de olumlu sonuç alınmaktadır. Antibiyotikler hastalığın gelişmesini daha tehlikesiz kıldıktan başka, hastalığın yol açtığı öbür hastalıkları da engellerler.
Kızılın yayılmasını önlemek için hastaların başkalarıyla temasını kesmek gerekir. Ayrıca bağışıklık sağlamak için 5-10 cm'lik streptokok antiserumu ya da iyileşmekte olan hastanın kanı kullanılabilir. Kızıl geçirenler bağışıklık kazanarak bir daha bu hastalığa tutulmazlar.