Vücuttaki en küçük kan damarına verilen isim kılcal damar veya kapilerdir. İşlev bazında atardamarlar ile toplardamarları birleştiren kılcal damarlar, dokularla etkileşimi gerçekleştiriyorlar. Yani sistemik kapiler kaçak sendromu (SCLS) hastalığında nedeni belli olmayan bir şekilde damardaki sıvı dışarıya sızıyor. Bu aşamada yaşamsal faaliyetler için önem geliştiren, dokuları onaran albümin seviyesinin de düştüğü gözlemleniyor. Hastaların büyük çoğunluğunda görülen SCLS ile venöz tromboemboli riski altındayken, şok ve masif ödem gibi etkiler ölümcül sonuçlar doğuruyor. Kılcal damar içerisindeki sıvı çıkış miktarındaki ani ve hızlı değişimler anlamına gelen kaçış sendromu hastalığı için çok belirgin semptomlar bulunmuyor. Fakat kılcal damardan dışarı sızan sıvının zamanla akciğer, kalp, karın gibi organlara ve kaslara inerek bu bölgelerde biriktiği görülüyor. Bu aşamada kaçış sendromu ne demek sorusundan ziyade hastada meydana gelen ataklar problem olmaya başlıyor.