Akciğerlerdeki hava keseciklerinin aşırı derecede gerilip genişlemeleri. Böyle gerilen keseciklerin arasındaki bölmeler kopar ve birkaç kesenin bir araya gelmesi sonucu büyük hava keseleri oluşur. Ancak bu büyük hava keselerinin iç yüzeylerinin kapladığı alan, bunları oluşturan küçük hava keselerinin toplam iç yüzeylerinden daha küçüktür. Kandaki karbon dioksidin solunum havasına, solunum havasındaki oksijenin de kana geçtiği alan burası olduğundan, yüzey küçülmesi zamanla vücudun yetersiz bir şekilde oksijenlenmesi sonucunu doğurur; güç soluma (dispne) ve kandaki oksijen yetersizliği sonucu rengin koyulaşması (siyanoz) görülür.
Amfizemin sözcük anlamı, havanın, vücudun normal olarak hava içermeyen bir yerinde bulunmasıdır. Amfizem sözcüğü bu anlamda da kullanılır. Göğüs boşluğunda yapılan ameliyatlarda bu boşlukta bulunan dokuların arasına hava kaçması ve doku aralıklarından yararlanarak boyuna kadar yükselmesine cerrahi amfizem denilir. Gazlı kangrende de, dokularda toplanan gazlar amfizem olarak adlandırılır.
Fakat tıpta amfizem sözcüğü, en çok akciğer amfizemini belirtmek için kullanılır. Akciğer amfizemi erkeklerde kadınlardan daha fazla görülür. Başlangıcına yol açan hastalık genellikle bir bronşittir. Solunum borularının yangısı olan bronşitte, solunum borucuklarında biriken mukus salgı bu boruların bazısını tıkar. Tıkanan yerin berisindeki hava artık geriye itilemez. Ama, soluk verirken yetersiz olan ve mukus tıkacı yerinden oynatamayan solunum hareketleri, soluk alırken havanın bu tıkacı kenara itip, aradan bu boruya geçmesini sağlayabilecek kadar basınç oluşturabilir. Böylece bu borucuğun sonundaki kese gittikçe hava ile dolar ve sonuçta bu kese ile öbür keseler arasındaki bölmeler yırtılır. Sürekli sigara içmek ve havadaki kirli dumanlar, solunum borularındaki yangıyı çoğaltırlar ve amfizemin oluşumuna katkıda bulunurlar. Antibiyotiklerin geliştirilmesi, amfizemin önlenmesini sağlayamamıştır.
Astımlı hastalarda büzülerek (spazm) daralan solunum boruları da, havanın akciğer keseciklerinden boşalmasını güçleştirerek amfizem olasılığını çoğaltır. Nefesli çalgı çalanlarda, cam üfüren işçilerde ve haltercilerde, zorlu soluk alıp verme nedeniyle amfizem oranının yüksek olduğu ileri sürülürse de, henüz bu görüşü yeterince doğrulayacak çalışmalar yapılmamıştır.
Akciğer dokusunu yer yer yıkarak boşaltan birçok hastalık da amfizeme yol açar. Akciğer veremi ya da kanser gibi nedenlerle akciğerde bir alan boşalınca o bölgede amfizem meydana gelir. Akciğerin bir bölümünün ameliyatla alınması da aynı sonuca yol açabilir.
Amfizemin sözcük anlamı, havanın, vücudun normal olarak hava içermeyen bir yerinde bulunmasıdır. Amfizem sözcüğü bu anlamda da kullanılır. Göğüs boşluğunda yapılan ameliyatlarda bu boşlukta bulunan dokuların arasına hava kaçması ve doku aralıklarından yararlanarak boyuna kadar yükselmesine cerrahi amfizem denilir. Gazlı kangrende de, dokularda toplanan gazlar amfizem olarak adlandırılır.
Fakat tıpta amfizem sözcüğü, en çok akciğer amfizemini belirtmek için kullanılır. Akciğer amfizemi erkeklerde kadınlardan daha fazla görülür. Başlangıcına yol açan hastalık genellikle bir bronşittir. Solunum borularının yangısı olan bronşitte, solunum borucuklarında biriken mukus salgı bu boruların bazısını tıkar. Tıkanan yerin berisindeki hava artık geriye itilemez. Ama, soluk verirken yetersiz olan ve mukus tıkacı yerinden oynatamayan solunum hareketleri, soluk alırken havanın bu tıkacı kenara itip, aradan bu boruya geçmesini sağlayabilecek kadar basınç oluşturabilir. Böylece bu borucuğun sonundaki kese gittikçe hava ile dolar ve sonuçta bu kese ile öbür keseler arasındaki bölmeler yırtılır. Sürekli sigara içmek ve havadaki kirli dumanlar, solunum borularındaki yangıyı çoğaltırlar ve amfizemin oluşumuna katkıda bulunurlar. Antibiyotiklerin geliştirilmesi, amfizemin önlenmesini sağlayamamıştır.
Astımlı hastalarda büzülerek (spazm) daralan solunum boruları da, havanın akciğer keseciklerinden boşalmasını güçleştirerek amfizem olasılığını çoğaltır. Nefesli çalgı çalanlarda, cam üfüren işçilerde ve haltercilerde, zorlu soluk alıp verme nedeniyle amfizem oranının yüksek olduğu ileri sürülürse de, henüz bu görüşü yeterince doğrulayacak çalışmalar yapılmamıştır.
Akciğer dokusunu yer yer yıkarak boşaltan birçok hastalık da amfizeme yol açar. Akciğer veremi ya da kanser gibi nedenlerle akciğerde bir alan boşalınca o bölgede amfizem meydana gelir. Akciğerin bir bölümünün ameliyatla alınması da aynı sonuca yol açabilir.