Akupunkturun Etki Mekanizması
• Analjezik Etki: En çok bilinen ve kullanılan etkilerinden biridir. Baş ağrıları, kas – iskelet sisteminin mekanik ağrıları, bel ve boyun ağrıları, romatizmal ağrılar ve benzeri ağrılarda bazı spesifik noktalar kullanılarak ağrı kesici etkiler sağlanmış olmaktadır.
• Sedasyon (Sakinleştirici) Etkisi: Bazı hastalar, tedavi sırasında uykuya dalarlar ve dinçleşmiş, canlanmış olarak uyanırlar. Bu tip hastaların, akupunktur tedavisi esnasında alınan EEG’lerinde delta ve teta dalga aktivitelerinde azalma tespit edilmiştir. Akupunkturun bu etkisinden; uykusuzluk, anksiyete, ilaç bağımlılıkları, epilepsi ve bazı ruhsal hastalıkların tedavisinde yararlanılır.
• Homeostaz (Düzenleyici) Etkisi: Bunun anlamı, vücudun uygun bir dengeye getirilmesidir. Normalde, homeostazis; Otonom Sinir Sisteminin Sempatik ve Parasempatik dengelerinin kurulmasını amaçlar. Bu mekanizma, birçok hastalıkta ciddi olarak düzenleyici, ayarlayıcı etki yapar ve dengenin orijinal seviyesine gelmesi için gerekli onarımların yapılmasında çok yardımcı olur.
• İmmuniteyi (Bağışıklık Sistemini) Arttırıcı Etkisi: Vücudumuzu, bakteri ve virüslerin neden olduğu enfeksiyonlardan koruyan bağışıklık sistemini güçlendirir. Vücudun hastalıklara karşı direncini arttırır. Akupunktur tedavisinden sonra, lökositlerin (Beyaz kan hücreleri) arttığı, vücudun direnç gücünü oluşturan gamaglobulinlerin, antikor ve substanslarının kandaki seviyelerinin arttığı tespit edilmiştir. Bu etkilerinden dolayı, antibiyotik tedavisini gerektiren herhangi bir enfeksiyon hastalığında, tedaviye akupunktur uygulaması da eklenirse hastanın antibiyotik alma süresinde önemli derecelerde azalma olabilir. Bu özelliğinden dolayı ayrıca, antibiyotik direncinin geliştiği durumlarda, antibiyotiklere karşı aşırı duyarlılık reaksiyonlarında ya da antibiyotiklerin etkilerinin azaldığı kronik hastalıklarda geniş bir kullanım alanı oluşturur.
• Psikolojik Etki: Bu etki otosuggesyon (telkin) ile ya da hipnozla karıştırılmamalıdır. Akupunkturun psikolojik etkisi, seans öncesi oluşmamakta, akupunktur tedavisini takiben ortaya çıkmaktadır. Hipnoz genel popülâsyonda %10- 15 etkili olduğu halde, akupunktur bütün insanlarda ve de hayvanlarda çeşitli derecelerde etkili olmaktadır. Bu etki orta beynin retiküleformasyonu ve diğer önemli yerlerinden sağlanır. Ölçülebilir etkiler beyin dokusunun metabolik kimyasallarının tetkikleri ile saptanmış durumdadır. Dopamin ve serotonin düzeyleri akupunktur uygulamasından sonra artmaktadır.
• Motor Tamir Etkisi: Paralizilerde motor iyileşme akupunktur ile hızlanmaktadır.
• Rejenerasyon Etkisi: Bölgesel kan akımını arttırarak hücre yenilenmesini sağlamaktadır.
Akupunktur aşağıdaki uygulamalar ve ilişkili olabilecek alanlarda tedaviyi destekleyici yöntem olarak kullanılır.
• Eklem ağrıları
• Migren, gerginlik tipi ve organik olmayan diğer baş ağrıları.
• Diş ağrıları.
• Nöropatik ağrılar.
• Kas spazmı, bel fıtığı akut konservatif dönem ve kronik dönem bel ağrıları.
• İlaç yan etkilerine bağlı, taşıt tutması ve gebelikle ilgili bulantı ve kusmalar.
• Fonksiyonel gastrointestinal sistem bozuklukları; motilite bozuklukları, reflü.
• Allerjik rinit bulguları.
• Dismenore, infertilite, polikistik over sendromu ve premensturel sendrom, doğum ağrısı.
• Organik nedene bağlı olmayan uyku bozukluğu.
• Eksojen obezite tanısı almış hastada diyete uyum.
• Alerji, egzama ve cilt kuruluğuna bağlı kaşıntı.
• Anksiyete.
• Sigara bırakma sırasında oluşan anksiyete.
• Organik bir nedene bağlı olmayan gece işemeleri.
• Kemoterapi ve radyoterapiye bağlı bulantı, kusma, ağrı, ağız kuruluğu.
• Organik nedeni olmayan vertigo.
• Geriatrik hastalarda.
• Solunum sisteminin kronik hastalıklarında günlük yaşam kalitesini artırma.
• Genel iyilik halinin oluşması.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) yayınlamakta olduğu derginin 1979 Aralık sayısını, Akupunktur özel sayısı olarak çıkarmış ve birçok araştırma sonucunda saptanmış, Akupunktur ile tedavi edilebilen hastalıkların listesini yayınlamıştır.
Akupunktur tedavisi, genelde haftada 1-2 seans uygulanır. Hastalıkların tedavi süresine ve seans sayısına örnek vermek gerekirse; sigara bağımlılığı 2-3 seans, akut sinüzit 10 seans, yüz felci (akut safhada) 12 seans, migren ve astım ise 15-20 seans olarak uygulanmaktadır.
Dr. Yusuf Ziya LEVENTOĞLU’nun kaleminden alıntı yapılmıştır.
Bu yazıya tepkin ne?
Benzer Yazılar
Yorum Ekle
Yorum eklemek için giriş yapmalısınız.




